top of page

Bir Kadeh Fransız Şarabı?

Hani insanın anılarıyla eşleştirdiği şarkılar olur.


Ne bileyim, ilk aşkınızla tanıştığınızda çalan bir rast gele parça olur. Dünyanın bir ucuna giderken uçakta dinlediğiniz parça olur. Zihninizde bir kişi ya da mekanı bir şarkıyla etiketlersiniz ve ne vakit o kişi ya da mekan aklınıza gelse kulağınızda çalar durur. 🎶


Bu şarkının da bende böyle bir yeri var.

Hani bazen sıkıntılar üst üste gelir. Bir bir darbeler alırsınız hayattan. Bir kenara çekilip hıçkıra hıçkıra ağlamak istersiniz. Fakat ona bile fırsat bulamazsınız. Sonunda öyle bir nokta olur ki dokunsalar içinizde ne varsa kusup uçmak istersiniz sadece. Kaybolmak…


Yıllar önce işte tam da öyle bir anda buldu bu şarkı beni. Zerre fransızcam olmamasına rağmen tüylerimi diken diken etmişti. O an tüm yaşadıklarımı özetler gibi.. Köşeme çekilip, gözlerimi kapatıp dinlerken bir kadeh Fransız şarabı içer gibi..

 

Yıllar sonra bu şarkıya denk geldiğimde hissettirdiği ilk şey yeniden başlarken düşündüklerimle, yeniden başladığım yerden ne kadar uzaklarda olduğumdu. 😊 Bakıyorum da iyi koşmuşum. Ama koşmak güzel şey. Nefes nefese koşmak böyle. Bir şeylerden kaçarcasına, bir şeylere ulaşmaya çalışırcasına. Yolun sonunda kendime yaklaşırcasına…

 

Bir süredir yine içimdeki çok şey yer değiştiriyormuş gibi hissediyorum.

İçimdeki bastırmaya başladığımı fark ettiğim isyanlarımı, gizli saklı kenarda köşede kalmış duygularımı buluyorum yine. 😊 Ertelediğim düşünceler boca olmaya başlıyor zihnime. “Durun yahu teker teker” demeye kalmadan hemen kağıt kalemimi alıp bir şeyler karalamaya başladım.😊

 

Şarkı başladığında sakin ve buğulu, ilerleyen kısımlarında bir isyanın ateşiyle tutuşturuyor sanki… Tüm içini dışına dökmek için hareketlenme ve özgürlük hissiyatı veriyor. Farklı duygusal katmanları vurgulayarak içinde bulunduğun zaman dilimindeki karmaşayı sözlerden net ifade ediyor.


Duygu geçişlerim, bir denizin dalgaları gibi; bazen sakin, bazen fırtınalı… Denge halimi koruma motivasyonum benim en değerli kalkanım, yoksa yanmışım 🤭


Şarkının hüzünlü melodisi, içimde derine sakladıklarımı uyandırıyor; Indila’nın sesi her tonuyla geçmişte yaşananların yükünü hissettiriyor. Ancak şarkının güçlü ritmi, içimdeki heyecanı ateşliyor ve her nakaratında cesaretimi yeniden diriltiyor. Şu an bunu yazdığım yer, bir arenaya dönüşüyor ve şarkı yükseldikçe her adımda kendimi daha da güçlü hissediyorum. 💪🏼 Gözlerimi kapattığımda, müziğin içimdeki tüm engelleri aşan bir güce dönüştüğünü hissediyorum.


Derniere Danse, mücadeleci ruhumun marşı haline gelmiş durumda; her dize, zorlukların üstesinden gelme kararlılığımı besliyor ve içimdeki savaşçı ruhu uyandırıyor. 😊

 

Geleceğe dair belirsizlikler veya zorluklar hep olur. Bu şarkıdaki geçişli duygular, acı ve hüsranla dolu bir hikayeyi anlatırken, aynı zamanda içsel bir direnç ve güçlenme sürecini de yansıtıyor. Dinlerken içsel pusulamı yeniden ayarlama ve yolumu bulma konusunda bir rehber gibi oluyor. Bilinmezlikle başa çıkma arayışımda bana ilham veriyor.

Son ses açıp kulaklıkla dinlediğimde içimdeki her boşluğu doldurup başka bir düşünceye yer bırakmıyor.

 

Şarkılar onları dinlerken hissedilen duyguların da hafızası olduğunun en net kanıtı benim için. Cidden koku hafızası gibi, ilginç. Derniere Danse de çok etkileyici bir koku.

 

Hayatta pek çok şeyle aynı anda mücadele ederken paralel evrene geçip biraz soluklanmak gibi. Şarkıda seni çekip sarmalayan bir şey var. Canım sıkıldıkça kaçtığım bir sığınak gibi.

Yıllar sonra bu sıralar hayatımda yeni şeylere yer açabilmek için neye veda edeceğimin, neleri son kez deneyimleyeceğimin bilinmezliklerinde geziyorum. Hayatımın fon müziği gibi eşlik ediyor bana sığınağım.

 

Ve ben yine deneyebileceğim kadar deniyorum. Deneyebileceğim ne varsa.

Hayatın bana sunacağı yeni deneyimlerin müziği olacak bir başka şarkıya kadar Derniere Danse… 💫

156 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Post: Blog2_Post
bottom of page